Türkiye’de kadınlarda en çok görülen kanser türü olmakla birlikte ölüm riskinin yüksek olduğu meme kanserinin erken teşhisi; riskleri azaltmak, oluşabilecek belirtilerin önüne geçmek için önem taşımaktadır. Toplumun bu konuda yeterince bilinçli olması ve gereken önemi tam karşılaması ve farkındalık oluşması durumunda ölüm riski de azaltılabilir.
Demografik yapı, coğrafya, ülkelerin eğitim ve ekonomik durumu bu konuda bize veriler sağlamaktadır.
Erken Teşhis İçin Neler Yapılabilir?
Öncelikle sağlık açısından 20 yaş ve sonrası için kadınların kendi kendine Meme Muayenesi(KKMM) yapması önerilir.
İlk gözlenmesi gereken meme etrafında oluşabilecek herhangi bir kızarıklık, morartı, şişlik; meme ucunda sarı renkte sürekli bir akıntının olması belirtiler arasında olabilir. Meme Muayenesi ayna karşısında bir sandalyeden destek alınarak yapılabilir. Burada önemli olan meme içerisinde kitle varlığı ve memeler arasında sarkma fark (meme ucu düşmesi) gözlenmelidir.
Bir kol kaldırılarak diğer elle yapılacak dairesel hareketlerle kitle varlığı kontrol edilebilir (Örnek, sağ kolun yukarı kaldırılıp sağ memenin sol el ile muayenesi).
Meme muayenesi her iki meme için 5’er dakika olmak suretiyle ayda bir kez (Örnek, her adetten sonraki 10.gün) yapılır.
Bu sayede kadınlar erken teşhisin varlığını gözlemleyebilir.
Bir diğer yöntem doktor kontrolünde gerçekleşecek olan Mamografi Muayenesidir.
40 yaş üzeri kadınlar için iki yılda bir uygulanması gereken bir taramadır. Erken teşhisin önemi açısından bu taramalar ücretsiz olarak yapılmaktadır.
Nasıl Önem Kazanır?
Meme kanserinin önem kazanması için toplumun bilinçlendirilmesi gerekir. Ekonomik düzeyin ve eğitim düzeyinin gelişmesi bu bilinç ile doğru orantılıdır.
2.basamak olarak nitelendirilen hastaneler kapsamında taramalar yapılması için, 1.basamak hizmeti veren aile sağlık merkezlerinde eğitimlerin alınması insanların farkındalığının artması ile önem kazanabilir.
Meme kanseri biz kadınlar için çok tehlikeli. Mutlaka düzenli kontrollerle önlem alınmalı.